20 Temmuz 2011 Çarşamba

baharı düşlemek


Düşlerinize güvenin,çünkü sonsuzluğun kapısı onlarda gizlidir. Ölümden korkuşumuz,kendisini kutsayacak olan kralın karşısında titreyen çobanın korkusuna benzer. Korkudan titreyen çoban,kralın nişanına sahip olacağı için mutlu değil midir?
Ama titredikçe daha düşünceli olmuyordur herhalde?
Çünkü ölmek zoyunuk olarak rüzgarın önüne dikilmek ve güneşin altında erimekten başka nedir ki? Ve soluk alışın durması da, soluğun kendi huzursuz çalkantılarından arınıp sınırlandırılmamış olan Tanrı'ya erişmek için yükselerek dağılması değil de nedir ki? Ancak sessizliğin nehrinden içebildiğimzde gerçekten şarkı söyleyebiliriz.Ancak dağın tepesin erişebildiğimizde gerçekten tırmanmaya başlayabiliriz. Ve ancak yeryüzü bizim gövdemizi geri çağırdığında gerçekten dans edebiliriz. Ancak paragraf başı yapmadan yazdığımızda yazmanın tadına dokunmuş olabiliriz.. belkide yazabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder